Kaş ve Kirpik Ekimi

Uygulama sonrasında, ömür boyu dökülmeyen, istenildiği gibi şekil verilen doğal kirpikler elde ediliyor. Hiçbir kesi işlemi yapılmadan uygulanan yöntem ile enfeksiyon riski ortadan kalkıyor. Uygulama sonrasında kişi, günlük yaşamına dönebiliyor.

Kirpiklere yapıştırılarak uygulanan takma kirpiklerin ömrünün bir-iki gün ile sınırlı kaldığını, kullanım sayısına bağlı olarak kolay deforme olmaktadır, bu alanda son teknolojinin uygulandığı FUE (Foliküler ünite çıkartım) isimli yeni bir teknik ile kişinin kendi saç tellerinden kirpik ve kaş ekimi yapılabilmektedir.

Söz konusu teknik, her iki cinste de hipotiroidi başta olmak üzere hormonal bozukluklar, doğuştan ince ve seyrek yapılı kirpikleri olan kişilere ve de yanık,trahom, abse gibi doğuştan olmayan travmalar sonrası tekrar çıkmayan kirpiklerin yerine uygulanabilmektedir. Hiç kesi olmadan yapılan ekim işlemi sonrasında doğal kirpik ya da kaşa sahip olunmaktadır. Uygulama sonrasında saç telleri kullanılarak yapılan yöntemin tek dezavantajı olarak sayılabilecek ekilen köklerin uzaması nedeniyle kirpiklerin zaman zaman kesilmesi ve kirpik şekillendirici aletler ile biçimlendirilmesi yeterlidir.

Saç, kaş ve sakal ekiminde olduğu gibi kirpik ekimi sonrasında da kirpikler çıktıktan sonra yoğunlaştırmak için ikinci bir sıkılaştırma uygulamasının yapılabilmektedir. Sıkılaştırma işlemi sonrasında kirpik ya da kaşların boyanmasına bile gerek kalmadığını, sadece biçimlendirilmesinin estetik görünüm için yeterlidir.

Uygulama nasıl yapılıyor?

FUE tekniği ile ense bölgesinden saç telleri, bu iş için özel olarak mikromotor (tur motoru) ile kullanılmak üzere tasarlanmış trepentine adı verilen silindirik içi boş ucu keskin 0.8-1 milimetre çaplı aletler ile çevresindeki ince bir deri dokusuyla birlikte bulunduğu yerden ayrılarak alınıyor. Bu şekilde toplanan saç telleri, yapılan planlamaya uygun olarak kirpiklerin açısı ile uyum sağlayacak biçimde göz kapağına paralel “Choi kalemi” adı verilen özel iğneler yardımıyla deride hiç bir kesi yapılmadan ekiliyor.

Köklerin yerine yerleştirilmesini takip eden 5-7 gün içerisinde, ekilen kökler yeni yerlerine adapte oluyor. Yeni kirpikler, ekildikleri bölgedeki kan damarları vasıtasıyla besleniyor ve canlılıklarını sürdürüyor. Bu şekilde ömür boyu dökülmeyen, istenildiği gibi şekil verilen doğal kirpikler elde ediliyor.

Kirpik ekimi esnasında kullanılan teknikler farlılıklar gösterebiliyor. Birden çok yöntem bulunuyor. Klasik yöntemde ekilecek yere kanal diye adlandırılan delikler açılıp, doğrudan ekim yapılırken, diğer bir yöntemde kirpik cildi cerrahi olarak kaldırılarak köklerin birbirine paralel olarak yerleştirilmesi sonrasında, kapak cildi tekrar yerine dikiliyor.
Bu alandaki teknolojinin sunduğu en son metot olan FUE ile “implanter” iğneleri kullanılarak kanal açılmaksızın elde edilen delikten yerleştirme işlemi tercih ediliyor. Çünkü, bu yöntemle kapak cildine ekilecek kirpikler, ters yönden girilerek yerleştirildiğinden mevcut kökler zedelenmeden daha hızlı bir iyileşme sağlanıyor Ayrıca köklerde herhangi bir oynama olmuyor ve daha sık ekim yapılabiliyor.